imkansız aşk

Kullanım örnekleri

imkansız aşk
impossible love
icon arrow

impossible

Phonetic: "/ɪmˈpɒs.ə.bəl/"

Part Of Speech: noun


Definition: An impossibility

Example: Late 14th century: “Madame,” quod he, “this were an impossible!” — Geoffrey Chaucer, ‘The Franklin's Tale’, Canterbury Tales

icon arrow

impossible

Phonetic: "/ɪmˈpɒs.ə.bəl/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Not possible; not able to be done or happen.

Example: It is difficult, if not impossible, to memorize 20,000 consecutive numbers.


Definition: (of a person) Very difficult to deal with.

Example: You never listen to a word I say – you're impossible!


Definition: Imaginary

Example: impossible quantities, or imaginary numbers

icon arrow

love

Phonetic: "/lʊv/"

Part Of Speech: noun


Definition: Strong affection.


Definition: A person who is the object of romantic feelings; a darling, a sweetheart, a beloved.


Definition: A term of friendly address, regardless of feelings.

Example: Hello love, how can I help you?


Definition: A thing, activity etc which is the object of one's deep liking or enthusiasm.


Definition: Sexual desire; attachment based on sexual attraction.


Definition: Sexual activity.


Definition: An instance or episode of being in love; a love affair.


Definition: Used as the closing, before the signature, of a letter, especially between good friends or family members, or by the young.


Definition: Alternative letter-case form of Love.


Definition: A thin silk material.


Definition: A climbing plant, Clematis vitalba.

icon arrow

love

Phonetic: "/lʊv/"

Part Of Speech: verb


Definition: (usually transitive, sometimes intransitive, stative) To have a strong affection for (someone or something).

Example: I love my spouse.   I love you!


Definition: To need, thrive on.

Example: Mold loves moist, dark places.


Definition: To be strongly inclined towards something; an emphatic form of like.

Example: I love walking barefoot on wet grass;  I'd love to join the team;  I love what you've done with your hair


Definition: (usually transitive, sometimes intransitive) To care deeply about, to be dedicated to (someone or something).


Definition: To derive delight from a fact or situation.

Example: I love the fact that the coffee shop now offers fat-free chai latte.


Definition: To have sex with (perhaps from make love).

Example: I wish I could love her all night long.

Ücretsiz İngilizce-Türkçe Çevirmen

Belki tercümanlık mesleğinde ustalaşmak istersiniz? Sitemizle eğitiminiz hızlı ve kolay olacak! Çevirmenler çeviri yaparken çeşitli becerilere ve materyallere ihtiyaç duyarlar. Çevirmenlerin genel özellikleri çevrilecek olan erek dile ve kaynak dile çok iyi hakim olmak, okuduklarını ve duyduklarını iyi anlamak ve iyi bir hafızaya sahip olmaktır. Fonetik, gramer ve cümlelerdeki kelime örnekleriyle birlikte kapsamlı bir kelime, deyim ve ifade kitaplığına sahip çevirmenimiz ilk kez kullanışlı bir materyal olarak kullanılabilir.

Hızlı bir İngilizce'den Türkçe'ye çeviriye ihtiyacınız olduğunda arkadaşlarınıza ve ajanslara başvurmayı bırakın. Kendinizi uygulamamızla donatın ve bunu kendiniz, daha hızlı ve daha doğru bir şekilde yapmak için devasa kitaplığımızdan yararlanın. Uygulamalarımız iPhone, iPad, Mac ve Apple Watch ile yerel olarak entegre olur. Ayrıca, sınıfının en iyisi Safari, Chrome, Firefox, Opera ve Edge uzantılarımızla favori tarayıcınızı özelleştirebilirsiniz. Facebook sayfamızı ziyaret edin ve sütunumuzu okuyun - yeni gönderilerimizden bazıları burada görünecek. Teşekkürler!Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.