(porselen) diş

Kullanım örnekleri

(porselen) diş
china
icon arrow

china

Part Of Speech: noun


Definition: The plant Smilax china, a liana of much of eastern Asia.

icon arrow

china

Part Of Speech: noun


Definition: A plant or flower of the repeat-blooming Chinese rose species Rosa chinensis.


Definition: A plant or flower of one of the class of hybrids developed from Rosa chinensis.


Definition: Synonym of elderflower rose, Rosa cymosa.

icon arrow

china

Part Of Speech: noun


Definition: Hibiscus rosa-sinensis, native to east Asia.

icon arrow

china

Part Of Speech: noun


Definition: Chinaware: porcelain tableware.

Example: He set the table with china, cloth napkins, and crystal stemware.


Definition: Cheaper and lower-quality ceramic and ceramic tableware, distinguished from porcelain.


Definition: Synonym of cheyney: worsted or woolen stuff.


Definition: Tea from China, varieties cured by smoking or opposed to Indian cultivars.


Definition: (games) A glazed china marble.


Definition: A kind of drum cymbal approximating a Chinese style of cymbal, but usually with Turkish influences.

icon arrow

china

Part Of Speech: noun


Definition: A small gastropod (Monetaria moneta, syn. Cypraea moneta) common in the Indian Ocean; its shell.


Definition: (by extension) Any gastropod of the genus Cypraea; its shell.


Definition: (by extension) Any gastropod of the family Cypraeidae; its shell.

icon arrow

china

Part Of Speech: noun


Definition: A person other than a family member, spouse or lover whose company one enjoys and towards whom one feels affection.

Example: John and I have been friends ever since we were roommates at college.   Trust is important between friends.   I used to find it hard to make friends when I was shy.


Definition: An associate who provides assistance.

Example: The Automobile Association is every motorist's friend.   The police is every law-abiding citizen's friend.


Definition: A person with whom one is vaguely or indirectly acquainted.

Example: a friend of a friend;  I added him as a friend on Facebook, but I hardly know him.


Definition: A person who backs or supports something.

Example: I’m not a friend of cheap wine.


Definition: An object or idea that can be used for good.

Example: Wiktionary is your friend.


Definition: (used only in the vocative) Used as a form of address when warning someone.

Example: You’d better watch it, friend.


Definition: A function or class granted special access to the private and protected members of another class.


Definition: A spring-loaded camming device.


Definition: A lover; a boyfriend or girlfriend.


Definition: A relative, a relation by blood or marriage.

Example: Friends agree best at a distance.

icon arrow

china

Part Of Speech: noun


Definition: A fine clay, rich in kaolinite, used in ceramics, paper-making, etc.

icon arrow

china

Part Of Speech: noun


Definition: (usually uncountable) A hard white translucent ceramic, originally made by firing kaolin, quartz, and feldspar at high temperatures but now also inclusive of similar artificial materials; also often such a material as a symbol of the fragility, elegance, etc. traditionally associated with porcelain goods.

Example: Tableware and toilets are both made of porcelain.


Definition: (now usually plural) An object made of porcelain, art objects or items of tableware.

Example: The museum has an extensive collection of rare Chinese porcelains.


Definition: (often capitalized) A kind of pigeon with deep brown and off-white feathers.

icon arrow

china

Part Of Speech: noun


Definition: Small beads made from polished shells, especially white ones, formerly used as money and jewelry by certain Native American peoples.


Definition: A string of such beads.


Definition: Money.

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.

Kaynak metinler, AI tabanlı yazım denetleyici tarafından otomatik olarak düzeltilerek daha iyi bir çeviri elde edilir. Tıp, kesin bilimler, hukuk vb. gibi çeşitli alanlarda metinlerinin içeriğini ve dil özelliklerini koruyarak belgeleri anında çevirin.Çevirinin anadilde gerçek anlamda ses çıkarabilmesi için dilsel doğruluğun yanı sıra kültürel özellikler ve bilginin de sağlanması esastır. Bu yüzden dilin nüanslarını bilen İngiltere'den tercümanlarla çalışıyoruz. Türkçe ve İngilizce tercümanlarımız, çeviride hiçbir şeyin kaybolmamasını sağlamak için sorularınızı yanıtlamak ve açıklamalar sağlamak için her zaman hazırdır. Tercümanımızın rekor sürede doğru çeviriler sunabilmesinden ve bunun hızlı, güvenli ve tamamen ücretsiz olmasından gurur duyuyoruz! Kullanıcılarımızı önemsiyoruz.Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!