publiée

Kullanım örnekleri

publiée
feminine past participle of publier
icon arrow

feminine

Phonetic: "/ˈfɛmənɪn/"

Part Of Speech: noun


Definition: That which is feminine.


Definition: (possibly obsolete) A woman.


Definition: (grammar) The feminine gender.


Definition: (grammar) A word of the feminine gender.

icon arrow

feminine

Phonetic: "/ˈfɛmənɪn/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Of or pertaining to the female gender; womanly.


Definition: Of or pertaining to the female sex; biologically female, not male.


Definition: Belonging to females; typically used by females.

Example: Mary, Elizabeth, and Edith are feminine names.


Definition: Having the qualities stereotypically associated with women: nurturing, not aggressive.


Definition: (grammar) Of, pertaining or belonging to the female grammatical gender, in languages that have gender distinctions.

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: verb


Definition: To change place.


Definition: To change in state or status


Definition: To move through time.


Definition: To be accepted.


Definition: In any game, to decline to play in one's turn.


Definition: To do or be better.


Definition: To take heed.

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: noun


Definition: The period of time that has already happened, in contrast to the present and the future.

Example: a book about a time machine that can transport people back into the past


Definition: (grammar) The past tense.

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: adjective


Definition: Having already happened; in the past; finished.

Example: past glories


Definition: (postmodifier) Following expressions of time to indicate how long ago something happened; ago.


Definition: Of a period of time: having just gone by; previous.

Example: during the past year


Definition: (grammar) Of a tense, expressing action that has already happened or a previously-existing state.

Example: past tense

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: adverb


Definition: In a direction that passes.

Example: I watched him walk past


Definition: Passing by, especially without stopping or being delayed.

Example: Ignore them, we'll play past them.

icon arrow

past

Phonetic: "/pɑːst/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Beyond in place, quantity or time.

Example: count past twenty


Definition: No longer capable of.

Example: I'm past caring what he thinks of me.


Definition: Having recovered or moved on from (a traumatic experience, etc.).

icon arrow

participle

Phonetic: "/pɑːˈtɪsɪpəl/"

Part Of Speech: noun


Definition: (grammar) A form of a verb that may function as an adjective or noun. English has two types of participles: the present participle and the past participle. In other languages, there are others, such as future, perfect, and future perfect participles.

icon arrow

of

Phonetic: "/ɔv/"

Part Of Speech: preposition


Definition: Expressing distance or motion.


Definition: Expressing separation.


Definition: Expressing origin.


Definition: Expressing agency.


Definition: Expressing composition, substance.


Definition: Introducing subject matter.


Definition: Having partitive effect.


Definition: Expressing possession.


Definition: Forming the "objective genitive".


Definition: Expressing qualities or characteristics.


Definition: Expressing a point in time.

Türkçeden İngilizceye En Hızlı Çevirmen

Sözlüğümüz size İngilizce ve Türkçe terimleri arayabileceğiniz geniş bir kütüphane sunmaktadır. Örnekler ve ayrıştırma ile mesleğe, jargona ve yaygın ifadelere göre kelimeleri arayabilirsiniz. Uygulamalarımızı iPhone, Android, iPad, Windows 10/11 ve macOS için kullanabilirsiniz. Çevrimiçi İngilizce - Türkçe çevirmenimizde, kategoriye ve farklı telaffuzlara göre 2 milyondan fazla kelimeyi arayabilirsiniz.

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.